Altın yıllarca zihinlerimizde “en kıymetli metal” tahtında oturdu. Ama işler değişti. Piyasaların sessiz devi iridyum, değerini üçe katladı ve altınla rodyumu geride bıraktı. Üstelik bu hikâye sadece fiyatla ilgili değil—bunun arkasında kıtlık, sanayi talebi ve biraz da yatırımcı çılgınlığı var.

Geçmişin yıldızı rodyumdu. Özellikle 2021’de araçlarda kullanılan katalitik konvertörlerin çevre düzenlemeleriyle birlikte fiyatı patladı. Kilosu bir zamanlar 21.500 Euro iken, 2021 Nisan’ında tam 822.000 Euro’yu gördü. Evet, yanlış duymadınız!

Ama ne olduysa, spekülasyonla şişen bu balon patladı. Yatırımcıların gözdesi rodyum, 2023’te %84 değer kaybetti. Uzmanlar bu düşüşü, “nadir metallerin doğasındaki volatiliteye çarpıcı bir örnek” olarak yorumluyor.

TAHTA YENİ BİR OYUNCU OTURDU: İRİDYUM 

Ve şimdi sırada iridyum var. Sert, ağır, gümüş beyazı ve neredeyse hiç bulunmayan bu metal, sessiz sedasız liderliği ele geçirdi. Ons fiyatı şu an 4.750 dolar. Son 1 yılda 4.500 ile 5.100 dolar arasında dalgalansa da, 2020’ye göre fiyatı yaklaşık %200 arttı. Ve uzmanlara göre bu sadece başlangıç.

NEREDE KULLANILIYOR? 

İridyum, ekstrem koşulların metali. 2.000°C sıcaklığa dayanıyor, korozyon umurunda bile değil. Bu özellikleriyle;

Yüksek kaliteli bujilerde

Yarı iletken üretiminde kullanılan potalarda

Klor üretimindeki elektrotlarda kullanılıyor. Yani sadece kıymetli değil, aynı zamanda kritik bir sanayi hammaddesi.

NEDEN BU KADAR NADİR? 

Dünya kabuğundaki oranı sadece 0,001 ppm. Altından 40 kat, platinden 10 kat daha az bulunuyor. En büyük rezervler ise Güney Afrika’daki Bushveld magmatik kompleksi ile Rusya ve Kanada’daki nikel-bakır yataklarında.

2023’teki toplam küresel üretim? Sadece 240.000 ons. Bu kadar az bir arz, doğal olarak fiyatları da yukarı çekiyor.

StoneX Bullion CEO’su Daniel Marburger’a göre, rodyum ve iridyum gibi metaller ciddi kazanç fırsatları sunsa da, herkes için uygun değil. Çünkü volatilite yüksek. Bir gün zirvede, ertesi gün çakılabilir.

İridyum bugünlerin yıldızı olabilir. Ama unutmayın; değerli metaller sadece ışıltılarıyla değil, oynak yapılarıyla da meşhurdur. Eğer bu trene binmeyi düşünüyorsanız, kemerinizi sıkı bağlayın ve iniş-çıkışlara hazır olun!