Küresel piyasalarda, geçen hafta ABD’de vergi indirimi tasarısı, ABD Başkanı Donald Trump’ın “tarife mektupları”, ülkede açıklanan istihdam raporu ve merkez bankaları başkanlarının açıklamalarıyla karışık bir seyir öne çıkarken, gelecek hafta ABD Merkez Bankası (Fed) Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) yayımlayacağı toplantı tutanakları yatırımcıların odağına yerleşti.
ABD yönetiminin uyguladığı korumacı politikaların ekonomi ve ticaret üzerindeki olası etkilerine yönelik endişeler devam ediyor. Küresel çapta başta tarifeler olmak üzere birçok belirsizlik unsuru mevcutken, ABD Başkanı Trump’ın sık değişen politikaları da yatırımcıların karar alma süreçlerini zorlaştırıyor.
Geçen hafta Trump’ın, tarifelerin erteleme tarihinin sonu olan 9 Temmuz yaklaşırken ABD ile ticaret yapan ülkelere uygulanacak tarifeleri mektup yoluyla bildireceğini ve 1 Ağustos’ta yürürlüğe gireceğini açıklaması, özellikle Asya piyasalarında risk iştahını törpüledi. Japonya, Güney Kore ve Hong Kong borsaları haftalık bazda değer kaybetti.
Öte yandan, dünya genelinde ekonomik ve jeopolitik endişeler sürerken, geçen hafta ABD ekonomisine dair gelişmeler de yatırımcılar tarafından yakında izlendi. ABD Başkanı Trump, Kongre’den geçen kapsamlı vergi indirimleri ve harcama kesintileri içeren tasarıyı imzalayarak yasalaştırdı. Trump tasarıyla ilgili olarak “Bu yasa tasarısı muazzam bir ekonomik büyümeyi tetikleyecek ve ülkeyi ayakta tutan çalışkan vatandaşları ayağa kaldıracak” değerlendirmesinde bulundu.
Bahsedilen tasarının ülkenin bütçe açığını 2034’e kadar 3,4 trilyon dolar genişleteceği tahmin edilirken, Uluslararası Para Fonu (IMF) Sözcüsü Julie Kozack, IMF’nin ABD’nin bütçe açığını zamanla düşürmesi gerektiği yönündeki tutumunu koruduğunu belirterek, “vergi indirimi” tasarısının borcun azaltılması tavsiyesine ters düştüğünü söyledi.
Bu gelişmelerin yanı sıra geride kalan haftada ABD’de açıklanan istihdam raporu ülkede iş gücü piyasasının güçlü kaldığına işaret etti. Fed’in para politikası kararlarında önemli ağırlığı bulunan iş gücü piyasasına dair alınan olumlu sinyaller Bankanın gevşeme döngüsüne ilişkin belirsizlik oluşturdu. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in yıl genelinde toplam 3 kez faiz indirimi yapacağına ilişkin öngörüler zayıflarken, Fed’in eylülde politika faizini 25 baz puan indireceği ihtimali yüzde 88’den yüzde 72’ye geriledi.
Geçen hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından düzenlenen ECB Merkez Bankacılığı Forumu’nda konuşan Fed Başkanı Jerome Powell, faizleri yeniden düşürmeye başlamadan önce daha fazla veri elde etmek ve tarifelerin etkilerini görmek istediklerini söyledi. ABD ekonomisinin oldukça iyi bir konumda olduğunu söyleyen Powell, tarifeler göz ardı edildiğinde enflasyonun beklendiği gibi davrandığını kaydetti. Powell, tarifelerin etkisinin henüz çok fazla görülmediğine dikkati çekerek, yaz boyunca daha yüksek enflasyon verileri beklediklerini anlattı.
Tarifeler olmasaydı Fed’in şimdiye kadar faizleri daha fazla düşürüp düşürmeyeceğine yönelik soruya, “Bence bu doğru.” yanıtını veren Powell, tarifelerin büyüklüğünü görünce ve tarifelerin bir sonucu olarak enflasyon beklentileri yükselince, beklemeye geçtiklerini kaydetti.
Powell, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin büyük çoğunluğunun yılın ilerleyen dönemlerinde faiz oranlarının yeniden düşürülmeye başlanmasının uygun olacağını düşündüğünü dile getirerek enflasyon ve iş gücü piyasasına dair verileri izleyeceklerini söyledi. Powell, herhangi bir toplantıda faiz indirimi olasılığını masadan kaldırmayacağını ve bunun verilerin nasıl geliştiğine bağlı olacağını ifade etti.
Bu gelişmelerin ışığında ABD tahvil piyasalarında geçen hafta satıcılı bir seyir hakim olurken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 7 baz puanlık artışla haftayı yüzde 4,35’ten kapattı.
Emtia fiyatları söz konusu haber akışıyla pozitif bir seyir izlerken, altının ons fiyatı geçen hafta yüzde 1,9 artışla 3 bin 337 dolara, gümüşün ons fiyatı yüzde 2,58 yükselişle 36,9 dolara çıkarken, Brent petrolün varili de yüzde 2,40 değer kazancıyla 67,9 dolardan haftayı tamamladı.
Dolar endeksi yüzde 0,2 azalışla 97,2 seviyesinden haftayı bitirdi.
New York borsasında geçen hafta pozitif bir seyir öne çıktı. Haftalık bazda New York borsasında, S&P 500 yüzde 1,72, Nasdaq endeksi yüzde 1,48 ve Dow Jones endeksi yüzde 2,30 değer kazandı. ABD’de Bağımsızlık Günü tatili dolayısıyla New York Borsası perşembe günü yarım gün işleme açık olurken, cuma gününü kapalı geçirdi.
Makroekonomik veri tarafında ise ABD’de tarım dışı istihdam haziranda 147 bin kişi artarak beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, işsizlik oranı yüzde 4,2’den 4,1’e indi. Ülkede ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı da 28 Haziran ile biten haftada 233 bine inerek piyasa öngörülerinin altında gerçekleşti.
ABD’de Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) hizmet sektörü Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), haziranda piyasa beklentilerine paralel olarak yüzde 50,8’e yükseldi. S&P Global’in hizmet sektörü PMI verisi ise haziranda bir önceki aya kıyasla 0,8 puan azalışla 52,9’a indi. Ülkede fabrika siparişleri, mayısta yüzde 8,2 ile beklenenden fazla artış kaydetti.
Ülkenin dış ticaret açığı ise mayısta yüzde 18,7 artışla 71,5 milyar dolara çıkarken, ihracatı yüzde 4, ithalatı yüzde 0,1 azaldı.
Küresel piyasalarda gelecek hafta FOMC toplantı tutanakları, toptan eşya stokları, haftalık işsizlik maaşı başvuruları verileri takip edilecek.
Avrupa borsaları geçen hafta karışık bir seyir izlerken, Avrupa Birliği (AB) ile ABD’nin tarifeler konusunda anlaşma sağlayıp sağlayamayacağına ilişkin gelişmeler yakından takip edildi.
Avrupa Merkez Başkanı (ECB) Christine Lagarde, Alman televizyonunda katıldığı bir programda, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Lagarde, mevcut faiz oranlarının uygun seviyede olduğunu ve bankanın yüzde 2’lik orta vadeli enflasyon hedefine bağlı kaldığını söyledi.
Enflasyonda yıllar süren iniş çıkışların ardından nihayet Avro Bölgesi’ne istikrarın geldiğini belirten Lagarde, “Kararlılığımız, taahhüdümüz ve görevimiz fiyat istikrarını korumaktır. Fiyat istikrarı yüzde 2 enflasyon seviyesindedir. Bunu gerçekleştirdik, enflasyon yüzde 2 olarak ölçülüyor ve bunu yapmaya devam edeceğiz.” dedi.
ABD Başkanı Trump’ın gümrük vergisi politikasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Lagarde, bu politikalara verilecek yanıtlardan birinin AB’nin pazarını güçlendirmek olacağını kaydetti. Lagarde, “Elbette ABD büyük, önemli bir yer ve bizim için de önemli bir ticaret ortağı. Ancak yapmamız gereken kendi bahçemizi burada, kendi evimizde yetiştirmektir.” dedi
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ABD ile tarifeler konusunda bir anlaşma yapmaya hazır olduklarını söyledi. Leyen, müzakere edilmiş bir çözüm istediklerinin altını çizerek, aynı zamanda, tatmin edici bir anlaşmaya varılamaması olasılığına da hazırlık yaptıklarını ifade etti.
AB ülkelerinin, ABD’ye karşı bir dengeleme listesi üzerinde de istişarelerde bulunduğunu anlatan von der Leyen, “Avrupa’nın çıkarlarını savunacağız. Bunun için gerekli bütün araçlar masada.” dedi.
Ekonomik verilerin yanında jeopolitik gelişmeler de yatırımcılar tarafından yakından takip edilmeye devam ediyor. ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde Ukrayna barışı konusunda “hiçbir ilerleme” kaydedemediğini belirtti.
Öte yandan Almanya Federal İş Ajansı (BA), işsizlik rakamlarına ilişkin haziran ayı verilerini açıkladı. Buna göre, ülkede mevsimsellikten arındırılmış işsiz sayısı, haziranda mayıs ayına göre 11 bin kişi artarak 2 milyon 970 bin oldu. Beklenti, işsiz sayısının haziranda 15 bin artması yönündeydi.
Uluslararası finansal araştırma kuruluşu S&P Global, İngiltere’nin haziran ayı imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerini açıkladı. Verilere göre, ülkede imalat sanayi PMI haziranda 47,7 oldu. Bu seviye son 5 ayın en yüksek değeri olmasına rağmen, büyüme bölgesi olan 50 puanın altında kalmaya devam etti.
Geçen hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,27 ve Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,06 değer kazanırken, Almanya’da DAX endeksi yüzde 1 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,3 düştü.
Gelecek haftanın veri takviminde pazartesi Avro Bölgesinde perakende satışlar, Almanya’da sanayi üretimi, cuma İngiltere’de sanayi üretimi, Almanya’da enflasyon verileri takip edilecek.
Asya borsaları geçen hafta Çin hariç satış ağırlıklı seyrederken, Trump’ın “tarife mektupları”na ilişkin endişeler ve açıklanan makroekonomik verilerden alınan karışık sinyaller risk iştahını törpüledi.
Japonya ile de ticaret anlaşması yapabileceklerinden şüpheli olduğunu söyleyen Trump, bu yüzden Japonya’ya bir mektup yazacağını belirterek mektupta, “Size çok teşekkür ediyoruz ve ihtiyacımız olan şeyleri yapamayacağınızı biliyoruz, bu nedenle yüzde 30, yüzde 35 ya da bizim belirlediğimiz rakam neyse onu ödüyorsunuz.” diyeceğini ifade etti.
Japonya’nın baş ticaret müzakerecisi Ryosei Akazawa, hem Japon hem de ABD heyetlerinin olası bir anlaşma için samimi görüşmeler yürüttüğünü ancak temel farklılıkların hala çözülmediğini söyledi.
Öte yandan Çin Ticaret Bakanlığı, Pekin’in ABD ile ticaret görüşmelerinde haziranda sağlanan anlaşmaları sürdürmek için yakın iş birliği içinde çalıştığını bildirdi.
Japonya’da mayısta hane halkı harcamalarındaki artış aylık bazda yüzde 4,7 ile öngörüleri aşarken, yıllık bazda da yüzde 4,6 artarak tahminlerin üzerinde gerçekleşti. Hane halkının harcamalarına yönelik beklenti aylık olarak yüzde 0,4 ve yıllık olarak da yüzde 1,3 artması yönündeydi.
Japonya’da haziran ayına ilişkin hizmet sektörü PMI 51,7 ile bir önceki aya göre artarken, sektörde genişlemeye işaret etti. Çin tarafında ise Caixin hizmet sektörü PMI 50,6 ile beklentilerin gerisinde gerçekleşti.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,40 değer kazanırken, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,85, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,05 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,52 geriledi.
Gelecek hafta salı Japonya’da dış ticaret dengesi, çarşamba Çin’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), perşembe Japonya’da ÜFE verileri takip edilecek.
Yurt içinde geçen hafta alış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken BIST 100 endeksi yüzde 9,26 yükselişle 10.275,75 puandan kapanırken, gözler yeni haftada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanacak ödemeler dengesi verilerine çevrildi.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), haziranda aylık bazda yüzde 1,37, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 2,46 artış gösterdi. Yıllık enflasyon, tüketici fiyatlarında yüzde 35,05, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 24,45 olarak kayıtlara geçti.
Öte yandan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, haziran ayı dış ticaret verilerini açıkladı. Bakan Bolat, “İhracatımız haziranda (geçen yılın aynı ayına göre) yüzde 8 artışla 20,5 milyar dolara ulaştı. Bu yüzde 8’lik artış son bir yılın en yüksek aylık artış oranı olarak tarihe geçmiş oldu. Haziran itibarıyla yıllık ihracatımızda rekor rakam olan 267 milyar dolara ulaşmış olduk.” dedi.
Bunun yanı sıra cuma günü TCMB, Haziran Ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu’nu yayımladı. Rapora göre yıllık enflasyon, gıda ve hizmet gruplarında gerilerken diğer ana gruplarda yükseliş kaydetti. Aylık bazda hizmet ve enerji grupları fiyat artışlarıyla öne çıkarken, gıda fiyatları sınırlı bir oranda geriledi. İşlenmemiş gıda fiyatları sebze öncülüğünde düşüş gösterirken, işlenmiş gıdada aylık fiyat artışı yavaşladı.
Rapora göre, yıllık enflasyon dayanıklı mal (altın hariç) ile giyim ve ayakkabı gruplarında yükselirken diğer temel mallar grubunda bir miktar geriledi. Dayanıklı tüketim mallarında fiyat artışı yüzde 1,24 ile önceki aya kıyasla güç kaybetti. Bu dönemde, beyaz eşya fiyatları yüzde 3,04 yükselirken, otomobil fiyat artışı yüzde 1,07 ile önceki aya kıyasla zayıfladı, mobilya fiyatları ise görece yatay seyretti.
AA Finans’ın TCMB tarafından 11 Temmuz’da açıklanacak “Mayıs 2025 Ödemeler Dengesi” verilerine ilişkin beklenti anketi, 16 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı. Ankete göre, ekonomistler, cari işlemler hesabının mayıs ayında 1 milyar 84 milyon dolar açık verdiğini öngördü.
Ekonomistlerin söz konusu dönem için cari açık beklentileri, 280 milyon dolar ile 4 milyar 800 milyon dolar arasında değişti. Ekonomistler, cari işlemler açığının 2025 yılında 19 milyar 783 milyon dolar olarak gerçekleşeceğini tahmin etti. Ekonomistlerin 2025 için cari açık beklentisi 17 milyar dolar ile 22 milyar dolar aralığında yer aldı.
Dolar/TL haftayı önceki haftalık kapanışın yüzde 0,1 altında 39,8750’den tamamladı.
Gelecek hafta yurt içinde pazartesi Hazine nakit dengesi, perşembe sanayi üretimi, cuma ödemeler dengesi verileri takip edilecek.
GENEL
18 gün önceGENEL
05 Temmuz 2025GÜNDEM
05 Temmuz 2025SPOR
05 Temmuz 2025GÜNDEM
05 Temmuz 2025GÜNDEM
05 Temmuz 2025GÜNDEM
05 Temmuz 2025