Yaz aylarında İtalya’nın klasik şehirleri turist akınına uğruyor. Roma’nın tarihi sokakları, Venedik’in kanalları ve Milano’nun modası yoğun kalabalıklarla dolup taşarken, deneyimli gezginler rotasını daha az bilinen ama çok daha özel bir şehre çeviriyor. 

İtalya’nın kuzeyinde, Emilia-Romagna bölgesinde yer alan Modena, dışarıdan bakıldığında sakin ve zarif bir şehir gibi görünse de, altında gerçek bir tutku yatıyor çünkü burası yalnızca tarih ve lezzetin değil, aynı zamanda Ferrari, Lamborghini, Maserati, Pagani ve Bugatti gibi otomobil devlerinin doğduğu yer. Başka bir deyişle, Modena, İtalya’nın motorla atan kalbi.

TARİH, HIZ VE TAT MODENA’DA BULUŞUYOR

Modena, sadece otomobille ilgilenenleri değil sanatseverleri, gurmeleri ve mimari meraklılarının da ilgisini çekiyor. Şehirde yer alan Modena Katedrali, Ghirlandina Kulesi ve Piazza Grande, Romanesk sanatın en güçlü izlerini taşıyor ve UNESCO Dünya Mirası olarak korunuyor. Özellikle Ghirlandina Kulesi, zarif çelenk motifleriyle Modena’nın simgesi haline gelmiş durumda.

Ancak Modena’nın ruhunu anlamak için motor seslerine kulak vermek yeterli. Enzo Ferrari Müzesi, yalnızca otomobil meraklıları için değil, tarihi ve mühendislik dehasını görmek isteyen herkes için etkileyici bir deneyim sunuyor. 

LÜKS ATMOSFER, UYGUN FİYAT

Modena’da konaklama da şaşırtıcı derecede ulaşılabilir. Şehir merkezine yürüme mesafesindeki PHI Hotel Canalgrande, 18. yüzyıldan kalma görkemli bir sarayda hizmet veriyor. Tavanlar fresklerle süslü, duvarlarda zarif barok detaylar hâkim. Üstelik bu tarihi atmosferde gecelik sadece 115 £ gibi ulaşılabilir fiyatlarla konaklamak mümkün.