Deniz taşımacılığında gemi sigorta ve süre maliyetleri endişesi - Ötüken Haber
DOLAR 40,2854 0.09%
EURO 46,8151 -0.22%
ALTIN 4.318,08-0,32
BIST 10.376,002,51%
BITCOIN 4777174-0,49%
Ankara
30°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Deniz taşımacılığında gemi sigorta ve süre maliyetleri endişesi

Deniz taşımacılığında gemi sigorta ve süre maliyetleri endişesi

ABONE OL
Temmuz 16, 2025 22:10
Deniz taşımacılığında gemi sigorta ve süre maliyetleri endişesi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hayati ARIGAN

Uluslararası navlun pi­yasası, İsrail ile İran arasında Haziran 2025’te başlayan hava saldırı­ları ve karşılıklı misillemeler sonrası dalgalanmaya başla­dı. Tanker rezervasyonların­da durgunluk yaşanırken, ge­mi sahipleri ‘bekle ve gör’ mo­duna geçti.

Tankerlerin navlun oranları yükseldi

Analizine göre Asya’ya sevk edilen yakıt tankerleri 2025’in en yüksek navlun oranlarına ulaştı. Haziran ortasında, İsra­il-İran gerilimi ile Batı Asya— Asya rotalarında tanker kira­lama ücretleri hızlıca yükseldi. Basra Körfezi’nden Japonya’ya petrol taşıyan çok büyük ham petrol tankerlerinin navlu­nu, TD3 endeksi bazında yüzde 20’yi aşkın artış gösterdi.

Savaş riski sigorta primlerini uçurdu

Bununla birlikte, gemi sigor­talarında risk primi ciddi şekil­de tırmandı. Basra ve Hürmüz’e sefer yapan tankerlerde bu pri­min yüzde 100–400 seviyesine çıkması, navlun maliyetlerini gemi varil başına 3-8 dolar artır­ması söz konusu. İhracatçı ülke­lerde lojistik giderlerinin yüzde 15–20 artacağı öngörüldü.

LNG tankeri navlunda rekor

Geçtiğimiz aylarda artış gös­teren konteyner navlunu, bu dö­nemde sadece hafif dalgalanma yaşarken, LNG tankerlerinde dikkat çeken bir yükseliş göz­lemlendi: Atlantik hattında gün­lük 51 bin 750 dolar, Pasifik için 36 bin 750 olurken son 8 ayın zir­vesi olarak tarihe geçti.

Rota değişti

Gemi operatörleri, Süveyş ro­tasının güvensizliği nedeniy­le Ümit Burnu rotasını tercih etmeye başladı. Sefer süreleri 7–13 gün uzarken her sefer için yaklaşık 1 milyon dolar ek mali­yet doğmasına sebep oldu.

“Navlun piyasasında görülmemiş belirsizlik var”

İsrail ile İran savaşı ve ar­dından bölgedeki güvenlik risklerini değerlendiren Alı­şan Lojistik CEO’su Damla Alışan, gelişmelerin küresel lojistik zincirini doğrudan et­kileyen çok ciddi bir kriz orta­mı yarattığını söyledi. Körfez ve Hürmüz Boğazı çevresin­de tırmanan gerilimin navlun piyasasında son yıllarda gör­mediğimiz bir belirsizlik oluş­turduğunu ifade eden Alışan, “Sadece rotaların risk derece­si değil, aynı zamanda sigorta primleri, geçiş süreleri ve ope­rasyonel maliyetlerdeki artış da sektördeki tüm oyuncula­rı yeni hesaplamalar yapmaya zorluyor” dedi.

Gelişmelerin Türkiye’yi de doğrudan etkilediğini belirten Alışan şunları dedi: “İthalat ve ihracatımızın önemli bir kısmı Akdeniz ve Süveyş hattı üze­rinden gerçekleşiyor. Gemi ar­zının daraldığı, taşıma süresi­nin uzadığı ve sigorta maliyet­lerinin hızla yükseldiği bu yeni dönemde, Türkiye çıkışlı yük­lerin navlun bedellerinde cid­di artışlar görülmeye başlandı. Özellikle Asya ve Orta Doğu’ya yönelik taşımacılık faaliyetle­rinde yüzde 15 ile 25 arasında değişen oranlarda fiyat yük­selişleri, şimdiden piyasalara yansımış durumda.”

Türk şirketleri yeni rotalarla 2026’ya hazırlanıyor

Genel olarak ihracatçımı­zı dar boğazların beklediğini ve zincirleme bir reaksiyona dik­kat çeken UTİKAD Başkanı Bil­gehan Engin ise Türkiye mer­kezli lojistik şirketleri, jeopo­litik risklere karşı yeni rotalar ve dijital altyapı stratejisiyle 2026’ya hazırlandığını belirtti.

İran’ın boğazı kapatma tehdidi

Uzmanlar, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatması gibi ciddi bir senaryonun petrol fiyatlarını varil başına 100–150 dolar bandına çıkarabileceğini ve global tedarik zincirinde ek şoklara neden olabileceğini uyarısı yaptı. Gemi sahipleri operasyon önlemleri alıyor: tankerlerini konteynerlerle birleştirerek konvoy sistemine geçiyor. Hürmüz Boğazı kapatılırsa, gemi rotaları tamamen değişebilir; petrol fiyatlarında ani tırmanış riski devam ediyor. İran’ın ‘boğazı kapatma tehdidi’ gerçekleşmese bile bölgeye olan belirsizlik sürüyor.

“Enflasyon dinamikleri doğrudan etkileniyor”

 Savaşın en çok deniz taşımacılığını etkilediğini söyleyen Damla Alışan, “İsrail ve İran arasında geçici bir ateşkes sağlanmış olsa da, deniz taşımacılığı üzerindeki risk algısı henüz tam anlamıyla ortadan kalkmadığı için navlun fiyatlarındaki yüksek seyir devam ediyor.

Bu durum sadece lojistik maliyetlerini değil, birçok ülkenin enflasyon dinamiklerini de doğrudan etkiliyor. Navlun fiyatlarında kısmi bir gevşeme gözlemlesek de, rakamlar hâlâ kriz öncesi seviyelerin oldukça üzerinde seyrediyor. Piyasalarda belirsizlik tam anlamıyla ortadan kalkmadığı sürece, gemi operatörleri risk primlerini fiyatlara yansıtmaya devam ediyor” diye konuştu.

“Türkiye mücadele ediyor”

Savaşın en çarpıcı ekonomik sonucunun enerji fiyatlarında gözlemlendiğine dikkat çeken Bilgehan Engin, “Enerji ithalatına büyük ölçüde bağımlı olan bir ekonomi olarak Türkiye’de bu artış ciddi bir tehdit oluşturuyor. Döviz kuru baskısı altında kalan Türkiye ekonomisi, artan petrol ve doğalgaz fiyatları nedeniyle hem enflasyonla mücadelede zorlanıyor hem de cari açığın yeniden büyümesiyle karşı karşıya kalıyor.

Özellikle ulaşım, üretim ve tarım gibi enerji yoğun sektörler bu gelişmeden doğrudan etkileniyor” dedi. Savaşın enerji, ticaret, finans ve üretim alanlarında zincirleme etkilere yol açan çok katmanlı bir kriz niteliği taşıdığını belirten Engin, “Türkiye özelinde, savaşın etkileri daha yüksek enerji maliyetleri, artan enflasyon ve dış ticarette zorluklar olarak kendini gösteriyor. Küresel ölçekte ise ekonomik belirsizlik, yatırımlarda azalma ve jeopolitik risk primlerinde artışlara neden oluyor” diye konuştu.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r