Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ticari ilişkileri değerlendiren Rosazermash JSC Yönetim Kurulu Başkanı Toğrul Qulubeyli, Türk sanayicileri için Azerbaycan’da önemli fırsatlar barındıran sektörlerin başında tarım makineleri, otomotiv yan sanayi, inşaat malzemeleri, enerji ekipmanları, savunma sanayi ve elektro-mekanik sistemlerinin geldiğini söyledi. Ayrıca yapı kimyasalları, sanayi otomasyonu, endüstriyel yazılım çözümleri, medikal cihazlar, biyoteknoloji ürünleri, gıda sanayi ve tarıma dayalı işleme teknolojileri de yüksek potansiyel sunuyor. Eğitim teknolojileri ve mesleki donanım üretimi gibi alanlar da uzun vadede yatırım yapılabilecek stratejik sektörler arasında yer alıyor. Bu alanlarda yapılacak ortak üretimlerin hem Azerbaycan iç pazarını güçlendireceği, hem de ihracat kabiliyetini artıracağı ifade ediliyor.
Türk markaları, Azerbaycan başta olmak üzere Güney Kafkasya’da kalite, dayanıklılık ve güvenin simgesi haline geldi. Gıda, tekstil, beyaz eşya, inşaat malzemeleri, mobilya ve sanayi makinelerinde hem pazar payı, hem de tüketici sadakati yüksek. Ortak kültür, dil yakınlığı ve lojistik avantajlar, bu başarının temelini oluşturuyor.
Bölgedeki potansiyelin tam anlamıyla değerlendirilmesi için markalaşma stratejilerinin yerel koşullara uyarlanması, distribütörlük ve satış sonrası hizmet ağlarının güçlendirilmesi ile ortak yatırımlarla yerli üretimin yaygınlaştırılması önem taşıyor. Böylece Türk markaları, ürünün ötesinde birer kültür ve güven simgesi olarak konumlarını sağlamlaştırabilir.
Azerbaycan, yedi yıl süreyle gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti, ekipman ithalatında KDV ve gümrük vergisi istisnası gibi avantajlarla Türkiye merkezli firmalara cazip fırsatlar sunuyor. Orta Koridor’daki stratejik konumu ve ortak kültürel bağlar, bu iş birliklerini daha da güçlendiriyor.
Tarım makineleri, gıda sanayi, beyaz eşya, elektrikli ev aletleri ve sanayi otomasyonu alanlarında ortak üretim için yüksek potansiyel taşıyan Bakü, güçlü lojistik altyapısı, serbest ekonomik bölgeleri ve demiryolu bağlantılarıyla bölgesel bir sanayi merkezine dönüşüyor. Bu durum, Türk yatırımcılar için önemli bir cazibe oluşturuyor.
Qulubeyli, teknoloji odaklı sanayi bölgelerinin kurulması, yerli üretimin güçlendirilmesi, tedarik zinciri entegrasyonu ve mesleki eğitime dayalı insan kaynağı geliştirilmesinin ortak büyümenin temel unsurları olduğunu söyledi. Bu model, ekonomik olduğu kadar siyasi ve kültürel açıdan da bölgesel dayanıklılığı artıracak.
Türkiye ve Azerbaycan’ın önümüzdeki beş yıldaki hedefi, birlikte üretip üçüncü pazarlara ortak açılmak. Başarı, Orta Koridor’un etkin kullanımı, stratejik ortak tesislerin kurulması, Ar-Ge iş birlikleri ve yatırım teşviklerinin uyumlaştırılmasına bağlı.
Qulubeyli, bu adımlarla iki ülkenin sadece “kardeş ülke” değil, birlikte üreten ve büyüyen stratejik sanayi ortakları olacağını vurguluyor.