UĞUR GÜNDÜZ / Ekonomist – Bankacı
Finansal iletişim, bir organizasyonun finansal verilerini, performansını ve stratejilerini paydaşlarına (yatırımcılar, çalışanlar, bankalar, müşteriler, düzenleyiciler ve genel kamuoyu gibi) açık, şeffaf ve anlaşılır bir şekilde aktarmasıdır. Bu, sadece sayıları sunmaktan öteye giderek, bu sayıların ardındaki hikayeyi, şirketin vizyonunu ve geleceğe yönelik planlarını da içerir.
Biz özellikle firma-banka arasındaki finansal iletişim üzerinde duracağız. Çünkü yapılan iletişim hataları daha baştan düğmenin yanlış iliklenmesine yol açıyor ve her iki taraf içinde birçok fırsatın kaçmasına neden oluyor.
Ne yazık ki, iletişimdeki aksaklıklar ve yanlış beklentiler, özellikle kredi talepleri söz konusu olduğunda, firmaların finansal hedeflerine ulaşmalarını engelleyen ciddi sorunlara yol açıyor.
Öncelikle iletişim süreci doğru yerden yani şubelerden başlamalıdır. Önce bölge ya da genel müdürlüğe gidip kredi başvurusu yapmak zaman kaybettirir. Çünkü bölge de genel müdürlük de zaten sizi şubelere yönlendirecek. Krediye, projeye önce şube inanacak sonra talebi bölge ya da genel müdürlük yetkisine sunacak.
“Biz yukarıyla konuştuk, talebi gönderirseniz onay verecekler “ cümlesiyle başlayan iletişim süreci, genellikle olumsuz sonuçlanır.
Verimli ve etkili bir finansal iletişim için yapılması gereken esaslar vardır.
1 Şeffaflık ve dürüstlük: Finansal bilgilerin tam ve doğru bir şekilde sunulması esastır. Hem olumlu hem de olumsuz gelişmelerin açıkça paylaşılması, güven inşa eder. Gizlenen veya çarpıtılan bilgiler, uzun vadede ciddi sorunlara yol açar.
Sıkıntı içinde olan ve ödeme performansı kötüye giden bir firma, henüz mevcut bilanço verilerinde görülmeyen bu durumu saklayarak kredi beklentisine girmemelidir. Mevcut durum nedenleriyle izah edilerek, çıkış yolunda finansmanın rolü anlatılmalıdır.
2 Doğrudan iletişim: Firmaların bankalarla ilişkilerinde sıkça düştüğü bir diğer hata da, aracılar yoluyla kredi onayı alma yanılgısıdır. Bazı firmalar, kredi danışmanları veya ‘ilişkileri’ olduğunu iddia eden kişiler aracılığıyla bankalar nezdinde daha kolay kredi alabileceklerini düşünürler. Oysa bankacılık sistemi, belirli kurallar ve risk değerlendirme süreçleri üzerine kuruludur. Bir aracının, firmanın finansal durumunu veya kredi notunu değiştirecek sihirli bir gücü yoktur. Hatta, aracı kullanımı bazen firmalar için ek maliyetlere ve zaman kaybına neden olabilir. Güvenilir olmayan aracılar, hem banka nezdinde firmanın kredibilitesini düşürür hem de danışmanlık ücreti adı altında haksız kazanç sağlayabilir. Sonuçta kredi onay sürecine dahil değildirler.
Firmalara finansal danışmanlık yapan, sürecin doğru yerinde durmayı bilen, yol gösterici ve kurumsal kimliğe sahip firmalar, bahsettiğimiz aracı tanımı dışındadır. Bankalar, kredi kararlarını bağımsız bir şekilde, kendi iç değerlendirme sistemleri ve risk politikaları çerçevesinde alırlar. Firmanın doğrudan bankayla iletişime geçmesi, doğru ve eksiksiz bilgi akışını sağlaması, süreci hızlandıracak ve güven inşa edecektir.
3 Hedef kitleye uygunluk: İletişim, hitap edilen paydaş grubunun ihtiyaçlarına ve bilgi düzeyine göre şekillendirilmelidir. Örneğin, bir yatırımcı sunumu ile çalışanlara yönelik bir finansal bilgilendirme farklılık göstermelidir.
4 Zamanlama: Finansal bilgilerin güncel ve zamanında paylaşılması kritik öneme sahiptir. Gecikmiş veya eski bilgiler, paydaşların doğru kararlar almasını engelleyebilir ve güven kaybına neden olabilir. Özellikle kredi talebi için bankalar tarafından istenen bilgi ve belgelerin gecikmeden temin edilmesi, kredi sürecini hızlandıran en önemli unsurdur.
5 Çoklu kanalların kullanımı: Finansal bilgileri duyurmak için tek bir kanala bağlı kalmak yerine, web sitesi, basın bültenleri, sosyal medya, yatırımcı toplantıları ve raporlar gibi farklı kanallar kullanılmalıdır. Bu, daha geniş bir kitleye ulaşmayı sağlar.
6 Etkili bir hikaye anlatımı: Sadece sayıları listelemek yerine, finansal performansın ardındaki nedenleri ve gelecekteki stratejileri anlatan bir hikaye oluşturmak, iletişimi daha ilgi çekici hale getirir. Bu, paydaşların, özellikle bankaların şirketin genel resmini daha iyi anlamasına yardımcı olur.
7 Yasal ve düzenleyici uyum: Tüm finansal iletişimler, ilgili yasalara ve düzenlemelere (örneğin, sermaye piyasası mevzuatı) tam uyum içinde olmalıdır. Verimli finansal iletişim, bir şirketin itibarını güçlendirir, yatırımcı güvenini artırır ve uzun vadeli başarı için zemin hazırlar.
Banka-firma ilişkileri, sadece bir borç-alacak i lişkisi değildir; aynı zamanda bir stratejik ortaklıktır. Bu ortaklığın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için, firmaların iletişim becerilerine yatırım yapması, şeffaflığı ilke edinmesi ve yanlış beklentilerden uzak durması büyük önem taşır.
Kredi taleplerinin onaylanması, aracıların sihirli dokunuşlarıyla değil, firmanın finansal disiplini, güvenilirliği ve bankayla kurduğu sağlam iletişim sayesinde gerçekleşir.