İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), son günlerde kamuoyunda yayılan “kenevir serbest bırakılıyor” iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. DMM tarafından yayımlanan duyuruda, bu söylemlerin gerçeği yansıtmadığı ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon içerdiği belirtildi.
DMM açıklamasında, Türkiye’de kenevir üretiminin 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelikler kapsamında yürütüldüğü belirtildi. Üretimin sadece Sağlık Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın denetiminde, izinli ve yüksek güvenlik önlemleriyle donatılmış tesislerde gerçekleştirildiği kaydedildi.
Bazı çevrelerin dile getirdiği “gençlerin uyuşturucuya erişimi kolaylaşacak” yönündeki iddialar için de açıklık getirilen duyuruda, bu iddiaların asılsız olduğu belirtildi. Gençlerin yalnızca bilinçli üretici, araştırmacı veya girişimci olarak bu sürece dahil olmasının desteklendiği vurgulandı.
Kenevirin psikoaktif etkili maddelerle özdeşleştirilmesinin hatalı olduğuna dikkat çeken açıklamada, endüstriyel türlerde uyuşturucu etkisinin bulunmadığı ifade edildi. Tıbbi amaçlı kenevir ürünlerinin sadece Sağlık Bakanlığı onayıyla ve doktor gözetiminde, belirli hastalıklarda kullanıldığı belirtildi.
Açıklamada kenevirin; tekstil, yapı malzemesi, biyoplastik, otomotiv, kozmetik ve gıda gibi pek çok sektörde değerlendirilebildiği, tohumlarının ise yüksek besin değeri taşıdığı belirtildi. Ayrıca CBD ve THC gibi bileşenlerin bazı hastalıkların tedavisinde destekleyici rol oynadığına da yer verildi.
Kenevirin düşük su tüketimi, pestisit gerektirmeyen yapısı ve karbon emme kapasitesiyle iklim dostu bir üretim sunduğu kaydedildi. Bu özellikleriyle Avrupa Yeşil Mutabakatı hedefleriyle uyum içinde olduğu ifade edildi.
İsviçre, Fransa, Almanya, İtalya ve Hollanda gibi ülkelerin kenevir üretimini yasallaştırarak kırsal kalkınmayı teşvik ettiğine dikkat çeken açıklamada, bu ülkelerde de üretim süreçlerinin sıkı denetim altında sürdürüldüğü belirtildi. Türkiye’nin benzer bir yaklaşımı, kamu sağlığına zarar vermeden ve uluslararası normlara uygun biçimde uyguladığı bildirildi.
Açıklamanın sonunda, “Devlet esrarı serbest bırakıyor” yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. Üretimin Birleşmiş Milletler (BM) kayıt sistemi kapsamında izlendiği ve yasa dışı kullanıma kesinlikle müsamaha gösterilmediği belirtildi.