ŞEBNEM TURHAN
Menkul kıymet yatırım fonları özellikle para piyasası fonlarına talebin son yıllarda oldukça artışıyla daha çok ilgi çekmeye başladı. İç ve dış siyasi gerilimler, yüksek faiz ve dalgalı borsa hareketleri hisse senedi yatırım fonlarına yönelik ilgiyi ise azaltmaya başlamıştı. QNB ekonomistleri hazırladıkları raporda mayıs ortasından bu yana yaklaşık 100 milyar lira artış gösteren hisse senedi fon tutarının 495 milyar liraya ulaştığını belirtirken borsadaki fiyat etkisinden arındırıldığında da marttaki düşüşün ardından mayıstan itibaren kademeli bir giriş olduğunu vurguladı.
QNB ekonomistleri Erkin Işık, Deniz Çiçek ve Şakir Oktay Gür özellikle TL tahvil ve hisse senedine yönelik, fiyat etkisinden arındırılmış yönelimlerin takip edilmesinin, piyasa hareketlerinin öngörülmesi açısından önemli olduğundan hareketle yeni araştırma raporlarını yayımladı. Geçen yıl kasımda Sermaye Piyasası Kurulu’nun para piyasası fonlarının portföylerinin asgari yüzde 10’unun devlet iç borçlanma senetlerine yönlendiren kararının yanı sıra TCMB’nin 2024 Aralık ayında faiz indirimlerine başlamasının, faiz yatırımlarının daha uzun vadeye kaymasına neden olduğu belirtilen araştırmada uzun vadeli tahvillerde yaşanan sermaye kazancının, tahvil fonlarının getirilerini destekleyerek yatırımcıların ilgisini çektiği kaydedildi.
Araştırmaya göre yatırım fonlarındaki tahvil tutarı 2025’in ilk çeyreğinde 220 milyar TL artarak 500 milyar TL seviyelerine yükseldi. Bu artışta, faizlerdeki düşüşe bağlı olarak tahvil fiyatlarındaki yükselişin de etkisi olsa da fiyat etkisinden arındırıldığında da belirgin bir artış gözlendi. Martta piyasalarda yaşanan sert bozulma nedeniyle tahvil faizlerinin yükselmesi para piyasası fonlarında fiyat düşüşüne neden olurken bu fonlardan çıkış yaşandı. Bu da tahvil piyasasında satış baskısını artırarak süreci daha da olumsuz etkiledi. Buna karşılık, TCMB nisan ayında 124.5 milyar TL nominal tutarda tahvil alımı gerçekleştirerek tahvil piyasasına müdahalede bulundu ve mayısta piyasalardaki dalgalanma azalırken, tahvil fon tutarlarında sınırlı da olsa bir artış gözlendi. Ancak temmuza kadar olan dönemdeki artışın büyük oranda faiz getirisi ve sermaye kazançlarından kaynaklandığı, reel olarak ise tahvil yatırım miktarının yatay kaldığı görüldü. TCMB’nin faiz indirim sürecine yeniden başlamasıyla birlikte tahvillere girişin son haftalarda bir miktar hız kazandığı kazanırken 1 Ağustos itibarıyla, son üç haftada yatırım fonlarındaki TL tahvil miktarı 34 milyar TL artarak 463 milyar TL’ye ulaştı.
Yatırım fonlarındaki hisse senedi yatırımlarında ise son dönemde belirgin bir artış gözleniyor. Araştırmaya göre mayıs ortasından bu yana yaklaşık 100 milyar TL artış gösteren hisse senedi fon tutarı, 495 milyar TL’ye ulaştı. Ancak bu artışta, borsadaki yükselişin önemli bir etkisi bulunmaktadır. Fiyat etkisinden arındırıldığında, mart ayındaki düşüşün ardından, mayıs ayından itibaren kademeli bir girişin oldu.
QNB ekonomistleri “Son gelen olumlu enflasyon verisi, faiz indirimlerinin devam edeceği yönündeki beklentileri güçlendirmiştir. Bu durum, faizlerin düşeceği beklentisiyle tahvil yatırımlarını, orta-uzun vadede ekonomik toparlanma beklentisiyle de hisse senedi yatırımlarını destekleyebilir. Yatırımcı eğilimlerinde bu beklentilerin etkisi şu aşamada sınırlı düzeyde gözlenmektedir” dedi.
TEFAS veri setlerinden her bir yatırım fonunun yüzdesel portföy dağılım oranlarını, fon büyüklüğü ile çarparak, ilgili yatırım kategorisindeki portföy büyüklüğünü hesaplayan ekonomistler bu işlemi tüm fonlar için tekrar edip, kategori bazında tüm fonların yatırım tutarlarını topladı. Böylece her bir yatırım kategorisi için konsolide portföy büyüklüklerini elde eden ekonomistler veriyi 2021 Temmuz ayından itibaren, menkul kıymet yatırım ve emeklilik fonları için ayrı ayrı ve günlük bazda oluşturdu. QNB ekonomistleri dikkat edilmesi gereken hususun, bu tutarların piyasa fiyatları ile değerlenmesi nedeniyle, fonlardaki değişimin hem yatırımcı giriş-çıkışlarından hem de fiyat hareketlerinden etkilenmesi olduğuna dikkat çekti. Araştırmada yatırımcı tercihlerindeki gerçek değişimleri izleyebilmek için, fiyat etkisinden arındırılmış fon hareketlerini hesaplamak gerektiği kaydedildi. Tahviller için BİST’in yayımladığı, Hazine tarafından ihraç edilen TL cinsi sabit kuponlu ve iskontolu tahvillerin toplam getirisini yansıtan BIST-KYD Tüm endeksi, hisse senetleri için ise BIST 100 hisselerinin toplam getirisini yansıtan endeks kullanıldı.