Merlinin Kazanı - Ötüken Haber
DOLAR 40,5860 -0.48%
EURO 47,7946 -0.42%
ALTIN 4.369,76-0,46
BITCOIN %
Ankara
27°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Merlinin Kazanı

Merlinin Kazanı

27 Temmuz 2025 Pazar

Adayların geleceği ve kariyer yolculukları şekilleniyor

Adayların geleceği ve kariyer yolculukları şekilleniyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hüseyin VATANSEVER

Türkiye’de her yıl 2 buçuk milyon civarında öğren­cinin girdiği Yükseköğre­tim Kurumları Sınavı’nın (YKS) ardından başlayan tercih süreci, yalnızca bireysel kaderleri değil; aynı zamanda ülkenin gelecek iş gücü haritasını, sektörlerin in­san kaynağı erişimini ve bölgesel kalkınma vizyonunu da doğru­dan etkiliyor. Üniversite tercih­leri, mikro düzeyde bir öğrenci­nin yaşam yolculuğunu belirler­ken, makro düzeyde sektörlerin gelecek projeksiyonlarını belir­leyen stratejik bir etkiye sahip.

“Garantili meslekler”adayların dikkatini çekiyor

Özellikle teknoloji, enerji, sağlık, finans ve yapay zekâ gi­bi alanlarda artan istihdam ta­lebi, üniversitelerin kontenjan planlamaları ve gençlerin yöne­limleriyle yakından ilişkisi bu­lunuyor. Örneğin geleceğin mes­lekleri ile ilişkilendirilen bilgi­sayar mühendisliği ve yazılım odaklı bölümlere olan talep her yıl artarken, zayıflayan istihdam vaadi nedeniyle bazı sosyal bi­limler alanlarında talep daralı­yor. Tercihlerde “garantili mes­lekler” olarak görülen mühen­dislik, sağlık ve bilişim tabanlı alanlar öne çıkarken; yeni nesil bölümlerden veri bilimi, sürdü­rülebilirlik, yapay zekâ ve dijital tasarım gibi disiplinler ile ilgi­li bölümler adayların dikkatini çekiyor.

Tercihlerdeki eğilimler aynı zamanda bir ekonomik gösterge

Üniversite tercih dönemi gençlerin yalnızca bölüm değil, bir hayat modeli ve ekonomik kader seçtiği bir zaman dilimini oluşturuyor. Adaylar tercih dö­neminde bölümleri incelerken mezuniyet sonrasında iş bulma süresi, bölüm mezunlarının or­talama maaş düzeyi ile okuya­cakları bölümün yurt dışında ge­çerliliği ve yatay geçiş olanakları kriterlerini gözetiyor.

Bununla birlikte Türkiye ekonomisi tem­sil eden birlik ve derneklerin ha­zırladığı raporlara, yaptığı araş­tırmalara özel sektörün en bü­yük sorunları arasında “alanında yetkin mezun bulamamak” yan­sıyor. Sadece ülke içinde değil, küresel boyutta karşılaşılan ni­telikli iş gücü sorunu yıllar için­de derinleşerek devam ediyor. Bu sürecin verinin özenle ana­liz edilmesi, sektörel ihtiyaçlar ile birlikte geleceğin dönüşüm alanlarıyla örtüştürülmesi adı­na çalışmalar yürütülmesi gere­kiyor.

Hem bireysel başarıyı hem de ülke kalkınmasını garanti al­tına almak için yürütülecek bu çalışmalarda iş dünyasının burs, kariyer günleri sunumları, staj imkanları yanı sıra mentorluk modelleri geliştirerek adayların kendilerine uygun kariyer planı­nı daha doğru şekilde hazırlama­larını desteklemeleri gerekiyor. Beyin göçü riskinin devam etti­ği bu dönemde nitelikli genç iş gücünün ülke dışına kaymasını önlemek elzem. Aksi takdirde bu süreç uluslararası rekabet gücü­nün zayıflamasına neden olabi­lecek uzun vadeli riskler barın­dırıyor.

Adaylar tercih edecekleri alanları iyi araştırmalı

Ölçme, Seçme ve Yerleştir­me Merkezi (ÖSYM) tarafından 21-22 Haziran’da düzenlenen 2025-YKS sonuçlarının açık­lanmasıyla tercih dönemi heye­canı başladı. 2025-YKS tercih iş­lemleri, 30 Temmuz-11 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştiri­lecek. Tercih sürecinde adayla­ra ilgi alanları ve yeteneklerini dikkate almaları tavsiye edili­yor.

Ayrıca adayların tercih ede­cekleri alanları iyi araştırmaları, ÖSYM’nin yayımladığı kılavuz­dan bölümlere ilişkin bilgileri dikkatlice okumaları ve profes­yonel destek almaları da başlı­ca tavsiyeler arasında yer alıyor. ÖSYM’nin 2025-YKS sonuçla­rına ilişkin açıkladığı sayısal ve­rilere göre Temel Yeterlilik Tes­ti’ne (TYT) başvuran 2 milyon 560 bin 649 adaydan 2 milyon 351 bin 641’inin sınava katılır­ken, 209 bin 8 aday sınava gir­medi. Alan Yeterlilik Testi’ne (AYT) başvuran 1 milyon 721 bin 57 adaydan 1 milyon 549 bin 940 adayın sınava katıldı ve 171 bin 117 aday ise sınava girmedi. Ya­bancı Dil Testi’ne (YDT) ise sı­nava başvuran 215 bin 451 aday­dan 156 bin 40’ı katıldı ve 59 bin 411 aday sınava girmedi.

Kadın adayların sınava katılım oranı daha yüksek oldu

TYT’ye başvuran erkek aday­ların yüzde 90.19’u TYT’ye baş­vuran kadın adayların yüzde 93.26’sı AYT’ye başvuran erkek adayların yüzde 87.48’i, AYT’ye başvuran kadın adayların yüz­de 92.12’si ve YDT’ye başvuran erkek adayların yüzde 66.11’i, YDT’ye başvuran kadın aday­ların yüzde 76.86’sı oturumla­ra katıldı.

Tüm testlerde kadın adayların erkek adaylara göre sı­nava katılım oranı daha yüksek oldu. Katılanlardan TYT oturu­munda 244, AYT’de 57, YDT’de 10 olmak üzere 311 adayın sına­vı geçersiz sayıldı. Ortaöğretim Başarı Puanı’nın sınav puanına eklenmesiyle hesaplanan 2025- YKS yerleştirme puanlarına gö­re TYT’de 14, sayısalda 57, sözel­de 1, eşit ağırlıkta 4, dilde 12 aday 550 ve üstünde puan aldı. Ayrı­ca TYT’de 2 milyon 310 bin 579, sayısalda 1 milyon 291 bin 531, sözelde 1 milyon 174 bin 47, eşit ağırlıkta 1 milyon 494 bin 612, dilde 140 bin 657 adayın puanı 115 ve üstünde hesaplandı.

Adaylar üniversiteden çok kim olmak istediğine odaklanmalı

Tercih edilen her okulun ya da bölümün adayın gelecek planla­rıyla örtüşmesi gerekiyor. Yük­seköğretim yalnızca bir eğitim süresi değil; adayların gelecekte hangi alanda çalışacağını, nasıl bir yaşam tarzı sürdüreceğini ve hangi becerilerle topluma kat­kı sunacağınızı da belirliyor. Bu nedenle tercih sürecine sadece hangi üniversitenin daha pres­tijli olduğunu sorgulamak yerine adayların, kendilerinin eğitim hayatı sonunda nasıl biri olmak istediğine karar vermesiyle baş­laması gerekiyor. Kendi gelişim­lerine uygun olmayan bir bölüm­de okumak, profesyonel hayat boyunca gerekecek olan heyeca­nın yitirilmesine neden olabilir. Tercih dönemi yalnızca bir “okul seçimi” olarak değil, kariyer ola­sılıklarına açılan kapıyı seçmek olarak görülmeli.

Puana değil başarı sıralamasına göre tercih yapılmalı

Sınav sonucu elde edilen puan, yıllara göre değişkenlik göstere­biliyor. Bu nedenle YKS tercihin­de bir sıralamanın dikkate alın­ması gerekiyor. Tercih listesini oluştururken genellikle güveni­lir, adaya öngörü sunan en tutarlı veri, sıralamalar oluyor. Son 4 yı­lın yerleştirme sonuçları Yüksek Öğretim Kurumu’nun YÖK At­las isimli veri tabanında yayınla­nıyor. Hangi üniversitenin, han­gi bölümünün hangi sıralamay­la kontenjanlarını doldurduğu bu ekranlarda görülüyor. Öğren­ciler asla ‘Sıralamam yetmiyor ama puanım yetiyor’ diye düşü­nüp, puana göre liste yapılmama­lı. İsabetli karar vermeyi sağla­yan en doğru verinin ‘başarı sıra­laması’ olduğu hatırlanmalı.

Gerçek anlamda program seçme özgürlüğü sunuyoruz

Sabancı Üniversitesi Eğitimden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cem GÜNERİ

 Sabancı Üniversitesi’ni farklı kılan özelliklerin başında, özgün öğrenim sistemi geliyor. Üniversitemiz, “Türkiye’nin ilk ve tek gerçek anlamda program seçme özgürlüğü” sunan üniversitesidir. Öğrencilerimiz üniversite sınavı sonucunda Mühendislik ve Doğa Bilimleri, Sanat ve Sosyal Bilimler ve Yönetim Bilimleri fakültelerinden birine kayıt oluyorlar. Eğitimin ilk yılında matematikten doğa bilimlerine, sosyal bilimlerden algoritmik düşünce ve kodlamaya uzanan geniş yelpazede, disiplinler arası derslerden oluşan ortak Temel Geliştirme Programı uyguluyoruz.

Birinci sınıfı bitiren öğrenciler, ikinci senelerinin sonuna kadar üniversitemizin 12 lisans diploma programından birini özgürce seçebiliyor. Amacımız; öğrencilerimizin ilerlemek istedikleri alanı daha bilinçli olarak belirleyebilmeleri. Bu sistemi öğrencilerin tercihlerini kısıtlamadan ve kaliteli bir şekilde sürdürebilmek için lisans seviyesinde öğrenci sayımızı hemen hemen sabit tutuyoruz.

Bugüne kadar verdiğimiz 20 bine yaklaşan mezunumuzda sistemimizin ve öğrencilerimizin başarısını gözlemleyebiliyoruz. Çok kısa süre içinde akademik, kurumsal veya girişimcilik alanlarında, ulusal ve uluslararası en rağbet gören kurumlarda çalışmalarına devam ediyorlar. Mezunlarımızın yüzde 97’si diplomalarını alır almaz tercih ettikleri sektörlerde iş hayatına atılıyor ya da diledikleri ülkede ve üniversitede lisansüstü eğitimlerine devam ediyor. Mezunlarımızın yüzde 30’un üzerinde bir bölümü ise yurt dışında çalışmalarını sürdürüyor.

Öğrencileri geleceğe hazırlıyoruz

İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa KARA

İstanbul Rumeli Üniversitesi olarak, nitelikli ve çağdaş eğitimi temel ilke edinen bir anlayışla hareket ediyoruz. Alanlarında uzman akademik kadromuz, disiplinler arası bakış açımız, gelişmiş laboratuvarlarımız ile öğrencilerimize ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde güçlü bir öğrenim ortamı sunuyoruz. Programlarımız, yalnızca teorik bilgiye değil, aynı zamanda uygulamaya dayalı bir eğitim anlayışına da sahip.

İstanbul Rumeli Üniversitesi yalnızca akademik bir kurum değil; aynı zamanda bir yaşam alanıdır. Spor tesisleri, sosyal kulüpler, kültürel-sanat etkinlikleri ve öğrenci toplulukları sayesinde öğrencilerimiz aktif, üretken ve çok yönlü bireyler olarak yetişmekte. Kampüslerimizde sunulan sosyal olanaklar, öğrencilerin kişisel gelişimlerini destekleyici şekilde tasarlandı.

Öğrencilerimiz, ders programlarının yanı sıra Sürekli Eğitim Merkezimiz tarafından sunulan mesleki gelişim kursları, kariyer odaklı eğitimler ve sertifika programlarından da faydalanabiliyor. Ayrıca, Kariyer İngilizcesi gibi alanlara özgü dil eğitimleriyle mezuniyet sonrası ulusal ve uluslararası rekabette bir adım öne çıkmaları sağlanıyor. Ayrıca merkez kütüphanemizde 40 binden fazla basılı ve dijital kaynağa erişim sağlanmakta, öğrencilerimize çağdaş araştırma olanakları sunulmaktadır.

Üniversitemizin Kariyer ve Mezun Takip Merkezi, öğrencilerimizi yalnızca eğitim sürecinde değil; mezuniyet sonrasında da desteklemektedir. Staj ve iş olanaklarının yanı sıra, iş dünyasından uzmanların katıldığı seminerler ve söyleşilerle öğrencilerimizi sektörel gelişmelere hazırlıyoruz.

Başarı sıralamanızdan yola çıkın ama onunla sınırlı kalmayın

İstanbul Bilgi Üniversitesi Eğitim Danışmanı Samet ALYU

İlgilendiğiniz bölümün kılavuzda yer alan başarı sıralaması, o programa geçen sene yerleşen en son öğrencinin sıralamasını gösterir. Ancak bu sıralama her yıl değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle, başarı sıralamasını karşılıyor olmanız yerleşeceğinizin garantisi olmadığı gibi sıralamanın biraz gerisinde kalmanız da şansınızın tamamen bittiği anlamına gelmez. Tıp, hukuk, mühendislik, mimarlık gibi bazı programlarda sıralama barajları olduğunu hatırlatmak isterim. Öğrencilerin tercihlerini kendi sıralamalarının yaklaşık yüzde 50 üstünden başlayarak yüzde 100 altına kadar geniş bir aralıkta yapmalarını öneriyorum.

Örneğin 150 bininci sırada olan bir aday, tercihlerine 75 binlerden başlamalı ve 300 bine kadar inmelidir. Bu yıl İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde dört yeni bölüm açıldı. Bilişim Teknolojisi Yüksekokulu bünyesinde Yazılım Geliştirme; Meslek Yüksekokulu’nda Oyun Geliştirme ve Programlama ile Büyük Veri Analistliği; Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda ise Tıbbi Laboratuvar Teknikleri bölümleri öğrenci kabul edecek.

İstanbul Bilgi Üniversitesi, aday öğrencilerin tercih sürecinde merak ettikleri sorulara yanıt bulmaları amacıyla Santralistanbul ve Kuştepe kampüslerinde 21 Temmuz- 11 Ağustos tarihleri arasında Tercih Günleri düzenliyor. Aday öğrenciler Bilgi’nin uzman danışmanlarıyla bir araya gelerek hem hedefledikleri meslekler hem de üniversite yaşamı hakkında kapsamlı bilgi edinebilecek.

Tercihinizi geleceğin meslek trendlerine göre yapın

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife GÜNGÖR

Adaylar için hayatlarının en önemli kararlarından birini verecekleri tercih dönemi başlıyor. Bu süreç, yalnızca bir üniversite ve bölüm seçimi değil; aynı zamanda bireyin kimliğini, kariyer vizyonunu ve yaşam tarzını şekillendireceği bir dönüm noktası. Tüm adaylara çağrımız tercihinizi sadece puana göre değil, ilgi alanlarınıza, yeteneklerinize ve geleceğin meslek trendlerine göre yapın.

Üniversite olarak hedefimiz sadece iyi mezunlar değil; düşünen, üreten, sorgulayan, etik değerlerle hareket eden ve dünyaya katkı sunan bireyler yetiştirmek. 5 yerleşkemiz, 42 lisans, 38 ön lisans, 89 yüksek lisans ve 15 doktora programımızla öğrencilerimizi geleceğe hazırlıyoruz. Akademik programlarımız her yıl sektörlerin değişen ihtiyaçlarına göre güncellemektedir. 2025- 2026 akademik yılı için tercih rehberine İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü eklendi.

Üsküdar Üniversitesi, «davranış ve sağlık» temasıyla kurulmuş, Türkiye’nin ilk ve tek tematik vakıf üniversitesidir. Öğrencilerimize sadece teorik bilgi değil, geleceğin yetkinliklerini kazandıran bütüncül bir eğitim sunuyoruz.

Dijitalleşme ve yapay zekâ teknolojilerinin kullanıma girmesiyle birlikte insan kaynakları alanında da iş ve çalışma biçiminin makineleşmeye doğru gittiğini görüyoruz. Dolayısıyla da dijital teknolojilerin ve özellikle de yapay zekânın toplum ve iş yaşamının hemen tüm alanlarında etkin kullanılacağı bir geleceğe doğru ilerliyoruz.

source