07 Ekim 2025 Salı
Yapay Zeka ve Sanat: Dijital Yaratıcılığın Yeni Dönemi
Güllü’nün Ölümüyle İlgili Yeni Detaylar
Suriye YPG ile Ateşkes Anlaştı: Savunma Bakanı Açıkladı
Lise eğitimi 4 yıldan 3 yıla mı düşüyor? Bakan Tekin’den açıklama
Suriye’de uzun yıllardır devam eden çatışmaların ardından, Halep’te yeniden alevlenen çatışmalar geçici bir ateşkesle sona erdi. Dün akşam saatlerinde Eşrefiyye ve Şeyh Maksud mahallelerinde HTŞ ile PKK/YPG güçleri karşı karşıya gelmişti.
Taraflar arasındaki görüşmelerin ardından HTŞ ve SDG liderleri bugün bir araya geldi. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack da Mazlum Abdi ile gerçekleştirilen görüşmenin ardından toplantıya katıldı.
Suriye Geçici Hükümeti Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra, X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, YPG lideri Mazlum Abdi ile kapsamlı bir ateşkes üzerinde mutabakata vardıklarını bildirdi.
Bakan Ebu Kasra, “Başkent Şam’da Sayın Mazlum Abdi ile bir araya geldim. Suriye’nin kuzeyi ve kuzeydoğusundaki tüm cephelerde ve askeri konuşlanma noktalarında kapsamlı bir ateşkes üzerinde anlaşmaya vardık. Bu anlaşma derhal yürürlüğe girecek” ifadelerini kullandı.
Anlaşmanın, Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğusunda çatışmaların şiddetini azaltması ve bölgedeki siviller için güvenliğin sağlanmasına katkı sunması bekleniyor. Uzmanlar, ABD aracılığıyla gerçekleşen bu görüşmelerin bölgede kalıcı bir barış için önemli bir adım olduğunu vurguluyor.
Editör: Oğuzhan GÜRHAN
Finans Analisti İslam Memiş, altın ve gümüş piyasalarındaki hareketlilikle ilgili olarak yatırımcıları uyardı. Memiş, “Altın ve gümüş tarafında riskli fiyatlamalar mevcut. Sert satışlar görülebilir, bu nedenle yatırımcıların düşüşleri dikkate alarak hareket etmesi gerekiyor” dedi.
Döviz piyasasının diğer yatırım araçlarına kıyasla daha uygun seviyelerde olduğunu belirten Memiş, yatırımcılara stratejik bir yol haritası önerdi.
Borsa İstanbul 100 endeksinde teknik değerlendirmelerde bulunan Memiş, “Endeks 10.734 puandan kapandı. Diğer yatırım enstrümanlarına kıyasla borsa daha ucuz kaldı. Yıl sonuna kadar hedeflediğimiz 11.800 puan seviyesi geçerliliğini koruyor” açıklamasında bulundu.
Döviz piyasasına ilişkin Memiş, dolar kurunun 41,70 TL seviyesinde olduğunu hatırlatarak düşüş yönlü bir beklentisinin bulunmadığını söyledi.
Altın fiyatları hakkında değerlendirmede bulunan Memiş, şunları söyledi:
Memiş, gram altın fiyatının ons altından destek aldığını belirterek, “Gram altın 5.500 TL seviyesini test etti, şu an 5.485 TL civarında. Ons altındaki kar satışları gram altını da etkileyebilir. Yukarı yönlü hareketler agresif ve sağlıksız” dedi.
Gümüş piyasasına dair de uyarılarda bulunan Memiş, “Gümüşün ons fiyatı 48,36 dolar seviyesinde. Altın için öngördüğüm düşüş, gümüş için de geçerli. Gram ve ons gümüşte sert geri çekilmeler görülebilir” dedi.
Kripto paralara ilişkin açıklamalarda bulunan Memiş, şunları aktardı:
Memiş, yatırımcılara yol haritası önerisini şöyle özetledi:
Yatırımcıların bu ortamda riskleri dikkatle değerlendirmesi ve aceleci kararlar almaması Memiş’in en kritik uyarısı oldu.
Editör: Oğuzhan GÜRHAN
Avrupa Birliği’nin 150 milyar euroya kadar savunma yatırımlarını finanse edecek yeni aracı SAFE (Security Action for Europe) programına Türkiye’nin katılımı, Avrupa’da diplomatik tartışma konusu oldu.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Kopenhag’daki Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi sırasında Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile bir araya gelerek Ankara’nın SAFE mekanizmasına dahil edilmesi konusunda temaslarda bulundu.
Ancak Miçotakis, Türkiye’nin programa katılabilmesi için Yunanistan’ın onayının yalnızca “casus belli”nin kaldırılması şartına bağlandığını belirtti.
Uluslararası ilişkilerde “casus belli”, bir ülkenin başka bir ülkeye karşı savaş ilan etme gerekçesi olarak gösterdiği resmi sebep anlamına gelir. Atina, Ankara’nın Ege’de karasularını 12 mile çıkarması durumunda bu kararı bir savaş nedeni olarak değerlendireceğini duyurmuştu.
AB kaynakları, Türkiye’nin Temmuz ayında SAFE programına katılım için resmi başvuru yaptığını belirtirken, Avrupa Komisyonu’nun dosyayı aceleye getirmediğini vurguluyor. Bunun nedeni, diğer teknik anlaşmaların önceliği ve Türkiye katılımının siyasi ve güvenlik boyutunda zorluk yaratması.
Komisyonun değerlendirmesini Kasım başına kadar Avrupa Konseyi’ne sunması, ardından Konsey’in müzakerelere başlaması için yetki vermesi bekleniyor. Ancak Türkiye’nin SAFE’ye katılımı, tüm üye devletlerin oybirliğiyle onayını gerektiriyor.
AB içinde bazı ülkeler, Türkiye ile ortak savunma projeleri geliştirilmesi durumunda yol haritasının nasıl olacağını tartışıyor. Bu çerçevede, Komisyon SAFE tüzüğünün 16. maddesi uyarınca üçüncü ülkelerin AB güvenlik ve savunma çıkarlarına uygunluğunu değerlendirebilecek.
Kopenhag zirvesinde, AB’nin savunma öncelikleri büyük ölçüde Rusya tehdidine karşı doğu sınırlarına odaklandı. Öne çıkan projeler arasında Drone Wall (İHA karşıtı savunma duvarı) ve Eastern Flank Watch (Doğu Kanadı Gözetleme Ağı) yer alıyor.
Yunanistan, İtalya ve İspanya ise Güney Avrupa’nın dış sınırlarının da etkin şekilde korunması gerektiğini vurguladı.
SAFE (Synergy for Armed Forces Europe), Avrupa ülkelerinin savunma ve güvenlik alanında bilgi ve kaynak paylaşımını artırmayı hedefleyen bir işbirliği platformu olarak öne çıkıyor. Programın temel amaçları şunlar:
Programın temel özellikleri:
Yunanistan, Türkiye’nin SAFE programına katılımını Ege’deki egemenlik anlaşmazlıkları ve casus belli tartışmaları nedeniyle engelliyor. Ankara’nın programa katılma talebi mevcut olsa da, Atina ve bazı Avrupa kanadı başından beri Türkiye’nin katılımına olumsuz bakıyor.
Editör: Oğuzhan GÜRHAN
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kamu görevlilerine ait kimlik bilgileri kullanılarak sahte e-imzalar üretildiğini ve bu imzalarla usulsüz ehliyet ve mesleki eğitim sertifikaları hazırlandığını tespit etti.
Soruşturma kapsamında 1’i örgüt yöneticisi, 18’i örgüt üyesi olmak üzere toplam 125 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Ankara merkezli yürütülen çalışma kapsamında 22 ilde eş zamanlı operasyonlar düzenlenirken, çok sayıda belge ve dijital materyal de ele geçirildi.
Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin yürüttüğü teknik incelemelerde, kamu görevlilerine ait sahte kimliklerle e-imza yetkisi bulunan şirketlere başvurular yapıldığı ortaya çıkarıldı.
Bu yöntemle alınan sahte e-imzalar kullanılarak 33 kişiye sahte sürücü belgesi, 72 kişiye de usulsüz mesleki eğitim sertifikası düzenlendiği belirlendi.
Elde edilen deliller doğrultusunda harekete geçen ekipler, eş zamanlı operasyonlarla şüphelileri tek tek yakaladı.
Soruşturma kapsamında “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “resmî belgede sahtecilik” ve “bilişim sistemlerine hukuka aykırı girme” suçlarından 125 kişi hakkında işlem başlatıldı.
Operasyonun ilk aşamasında 92 şüpheli gözaltına alınırken, diğer zanlıların yakalanması için çalışmaların sürdüğü bildirildi.
Yapılan aramalarda, sahte belgeler, bilgisayarlar, dijital depolama cihazları ve e-imza üretiminde kullanıldığı değerlendirilen ekipmanlara el konuldu.
Elde edilen materyallerin incelemesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu koordinasyonunda devam ediyor.
Başsavcılıktan yapılan açıklamada, “Kamu görevlilerine ait sahte kimliklerle e-imza alınarak düzenlenen ehliyet ve sertifikalarla ilgili çok yönlü soruşturma sürüyor.
Olayla bağlantılı kişilerin tespiti ve dijital delillerin incelenmesi titizlikle yürütülmektedir.” denildi.
Yetkililer, benzer yöntemlerle sahte belge düzenleyen diğer grupların da tespit edilmesi için çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
Editör: Oğuzhan GÜRHAN
Türkiye’de milyonlarca kişi, yıllar süren çalışma hayatının ardından emeklilik hakkı kazanabilmek için prim günlerini tamamlama çabasında.
Ancak SGK, son yaptığı açıklamayla vatandaşlara “Hizmet dökümünüzü e-Devlet üzerinden mutlaka kontrol edin” uyarısında bulundu.
Kurumun paylaşımına göre, hizmet döküm belgesinde yer alan belirli bir harf emeklilik sürecinde ciddi sorunlara yol açabiliyor.
SGK’nın açıklamasına göre, hizmet dökümünde “K” harfi bulunan iş yerleri kurum tarafından “Kontrollü İş Yeri” olarak sınıflandırılıyor.
Bu iş yerleri, sahte sigorta bildirimi veya usulsüz çalışma kaydı şüphesiyle SGK denetiminde tutuluyor.
Bu tür iş yerlerinde bildirilen sigorta günleri, emeklilik hesabında geçersiz sayılabiliyor.
Yani, vatandaş emeklilik hakkını kazansa bile bu süreler iptal edildiğinde maaş bağlanamayabiliyor.
Uzmanlar, kontrollü iş yerlerinde sigorta bildirimi yapılan kişilerin emekli olduktan sonra bile risk altında olduğunu vurguluyor.
SGK denetimleri sonucunda, çalışmanın gerçekte yapılmadığı tespit edilirse, kişinin emekli maaşı iptal ediliyor ve o güne kadar ödenen tüm maaşlar faiziyle birlikte geri isteniyor.
Bu nedenle SGK, vatandaşlara hizmet dökümlerini düzenli olarak e-Devlet üzerinden kontrol etmeleri çağrısında bulundu.
Vatandaşlar, e-Devlet sistemine giriş yaparak “4A Hizmet Dökümü” sekmesinden geçmiş sigorta kayıtlarını görüntüleyebiliyor.
İlgili satırlarda ‘K’ ibaresi bulunan iş yerlerinin, SGK tarafından “kontrollü” olarak izlendiği belirtiliyor.
Bu durumda vatandaşların, çalıştıkları iş yerinin sigorta bildirimlerini doğrulaması ve gerekirse SGK müdürlüklerine başvurarak durumu sorgulatması öneriliyor.
SGK yetkilileri, bazı iş yerlerinin kişileri fiilen çalışmadığı halde sigortalı gösterdiğini belirterek, bunun hem işveren hem çalışan açısından suç teşkil ettiğini hatırlattı.
Uzmanlar, bu tür uygulamaların emeklilik hayallerini riske attığını vurgulayarak, vatandaşların bu konuda bilinçli davranması gerektiğini ifade etti.
SGK’nın açıklaması, “K” ibaresinin önemini bir kez daha gündeme taşıdı.
Yıllarca prim ödeyen çalışanların, tek bir harf yüzünden emekli olamama ya da maaşını kaybetme riskiyle karşılaşmaması için e-Devlet üzerinden düzenli kontrol yapması gerekiyor.
Editör: Oğuzhan GÜRHAN